Yanılmıyorsam ayın 22'si idi, Ankara'dan bir telefon aldım, bir gazetenin Ankara ekinde Ankara'daki Trabzon etkinlikleri ile ilgili çıkan haberden bahsediyordu arkadaşım. Günceli yakalayalım diye, o haberi yazımın son bölümü olarak bir ön cümle de ilave ederek baskıya yolladım.

Baskı etkinliklerin en başındaki Bilgin Aygül'ün babası Necati Amca'nın yaşama veda ettiği gün yapıldı, yazı da ertesi gün gazetede çıktı.

Beş yılı aşkın bir zamandır kentim, memleketim adına bu sayfalarda bir şeyler karalamaya çalışıyorum.

Onlarca yazı yazdım, inandıklarımı savundum. Yergi de aldım övgü de, hiç de geri adım atmadım.

Sadece, 26 Şubat 2010 tarihli Mozaik köşemin bu parçası nedeniyle, o günden beri sıkıntı, üzüntü duymaktayım.

Nasıl barışayım kendi kendimle, ya da nasıl barışamayayım dostlarımla!

Bir tarafta yazıda eleştirilen, ağabeyim Bilgin Aygül,

Diğer tarafta, hem Trabzon Lisesinden sıra arkadaşım, hem meslektaşım Ediz kardeşim. Ki babası için gazeteye verilecek vefat ilanını eczanesinde beraber hazırlamıştık. Ve son olarak; İstanbul'daki özel dostlarımdan biri İlham Süheyl Aygül.

Haklı olarak üzülmüşler ağabeyim, kardeşim, dostlarım.

Orhan Veli'nin bir şiirini onlar için uyarlıyorum;

Haklısınız dostlar,

Yok aslında içimde bir kötülük yok

Ama olmaz ki böyle de yazılmaz ki.

Yöneticilik zordur, Hele de işin en başındaysanız kimseyi memnun edemezsiniz bu ülkede... Bizler de sosyal, siyasal ve sportif alanlarda yöneticilik başkanlık yaptıktan sonra bunu anladık, şimdi de adaylara anlatıyoruz.

Ankara'daki son Trabzon Buluşmasını sonradan da araştırıp soruşturdum. Çıkan diğer yazıları yorumları okudum. Ankara'daki etkinliklerdeki eksiklikler her geçen yıl biraz daha azalıyormuş. Eminim ki gelecek yıllarda kültür, sanat, söyleşi, gösteri alanında yoğunluk artacak ve bu etkinlik; doyuruculuğunun yanında önemli derecede de eğitici olacaktır.

Trabzonlu olarak hepimizin ortak yönü birbirimizi eleştirmektir. Ancak tüm bu eleştirileri yaparken de gerçekleri inkar edemeyeceğimiz gibi başarıları da ıskalamadan ıskalamadan geçemeyiz.

Bu da bu kenti evrensel platforma çıkartmak, Salnamelerinden, etkinliklerine kadar örnek bir dünya kenti yaratmak arzusudur. Bu arzunun arkasındaki itici güç de Bilgin Aygül'un düşleridir. Bu düşlerin arkasına hep beraber katılalım, yanlışlık olursa onları armağan olarak daha iyi için sunalım. Biraz da örnek kent, örnek dayanışma için hep beraber el ele tutalım...

CEF Kültür ve Sanat hizmetleri adıyla katıldığımız 2.Trabzon Etkinliklerinde de aksaklıklar olmuştu, bunları yoğunluğundan dolayı Bilgin Ağabey'e anlatamamıştık. Sonra da araya zaman girdi konuşamadık.

Ve anladık ki çözümsüzlüklerin en büyük nedeni konuşmamak-konuşamamakmış.

Bu "Her Yönüyle Trabzon" etkinliğinin başında Bilgin Aygül'ün olduğunu ifade etmiştik, tabii bu etkinliğin bir de Yürütme Kurulu var.

Ya da vardır herhalde!

Peki bu kurul vardır da, neden Bilgin Bey etkinlik alanında yalnız ya da konukları ile dolaşırken her stanttan kendisinden bir şeyler talep edilir!

Meyve veren ağacın taşlanması belki önlenemez ancak,

Hiç kimse Bilgin Aygül'ün başarısını inkar ve iyi niyetinden şüphe etmemelidir.

Acaba çok daha başarılı etkinlikler için yürütme kurulları mı yeniden değerlendirilmelidir?

Vakfımız Genel Başkan Vekili ve Başkent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Sayın Kenan ARAZ'ın Başkent Üniversitesi Rektörlüğü'ne atandığını memnuniyetle öğrenmiş bulunmaktayız.

Kendilerini tebrik ediyor, yeni görevinde başarılar diliyoruz.